Gazeteci kuruluşlarına göre Gazze Şeridi’ndeki çatışmaların gazeteciler için yarattığı tehlike olağanüstü. New York merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), bölgede şu ana kadar 26’sı Filistinli, dördü İsrailli ve biri Lübnanlı olmak üzere en az 31 gazetecinin öldürüldüğünü açıkladı. Komite verilerine göre çatışmalarda 8 gazeteci yaralandı, 9 gazeteci ise kayıp veya gözaltına alındı. Örgüt, teyit edilen ölü ve yaralıların bir listesini yayınladı; Ölümler, kaybolmalar, medya kuruluşlarına, gazetecilerin ofis ve konutlarına yönelik saldırılara ilişkin henüz doğrulanamayan başka bilgilerin de bulunduğunu ifade etti.
CPJ, İsrail’in kara operasyonları ve yıkıcı hava saldırılarının yanı sıra iletişim kanallarının kesintiye uğraması ve yaygın elektrik kesintileri nedeniyle gazetecilerin yüksek risk altında olduğunu belirtti. Örgütün açıklamasında, özellikle Gazze Şeridi’ndekilerin “benzeri görülmemiş bir bedel ödediği ve olağanüstü tehditlerle karşı karşıya kaldığı” belirtildi. Açıklamada, “Bölgedeki gazetecilerin bu yürek parçalayan çatışmayı haberleştirmek için büyük fedakarlıklar yaptığı” ve çok sayıda gazetecinin güvenli bir yer veya çıkış olmamasına rağmen meslektaşlarını, ailelerini, medya kuruluşlarını kaybettiği ve kaçmak zorunda kaldığı belirtildi.
“İsrail görüntülerin yayılmasını önlemek için her şeyi yapıyor”
İsrail ordusu daha önce Reutersve Fransız haber ajansı AFPÇalışanlarının saldırıların hedefi olmayacağına dair talep edilen güvenceye ise olumsuz yanıt verdi. Reuters, İsrail ordusunun kendilerine verdiği yanıtta şu ifadelere yer verdi: “Çalışanlarınızın güvenliğini garanti edemiyoruz ve onların güvenliği için gerekli tüm adımları atmanızı tavsiye ediyoruz.”
RSF, 13 Ekim’de Güney Lübnan’da bir Reuters muhabirinin öldürüldüğü baskında İsrail’in kasıtlı olarak gazeteci grubunu hedef aldığını iddia etti. Fotoğraf: Thaier Al-Sudani/REUTERS
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) de Gazze Şeridi’ni basın özgürlüğü açısından özellikle düşmanca bir bölge olarak tanımlıyor. Bölgeye hakim olan Hamas veya İslami Cihat gibi diğer radikal örgütlerin, İsrail ile işbirliği yaptığından şüphelendikleri gazetecilerin çalışmalarını sabote ettiği belirtiliyor.
RSF ise İsrail’in savaşın başından bu yana bölgedeki haberleri sürekli olarak engellediğini kaydetti. RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire, İsrail ordusunun yaklaşık iki hafta boyunca bölgeden gelen görüntülerin yayılmasını önlemek için “mümkün olan her şeyi yaptığını” söyledi.
Deloire, “İsrail’in uygulamaya çalıştığı medya karartmasını kınıyoruz. Gazetecilik, bölgede güçlü bir şekilde yayılan dezenformasyona karşı panzehirdir.”
dpa/SÖ,TY
DW Türkçe’ye VPN üzerinden nasıl erişebilirim?
